"Sanatçının Yolu" Deneyimi

Yayın Tarihi: 12.07.2025 • Yazar: Kl. Psk. Özge Erkonan

"Sanatçının Yolu" Deneyimi

Sanatçının Yolu Kitabı/Grubu ile Karşılaşma
Sanatçının Yolu ile tanışmam, bir mail grubundan gelen çağrı mesajıyla oldu. Bu mesaj, kitabı temel alarak 12 hafta boyunca birbirine eşlik edecek bir topluluğa katılım davetiyesiydi. O ana kadar — pek çok kişinin aksine — bu kitabın adını bile duymamıştım. Oysa Julia Cameron'ın bu kitabı 1992 yılında yayımladığı ve dünya çapında pek çok kişiye ilham olduğunu sonradan öğrendim.

Kitap ne Anlatıyor?

Kitap, 12 hafta boyunca her hafta farklı bir temayla ilerliyor. Her tema, hem düşünsel hem de eylemsel olarak kişiyi harekete geçirmeye yönelik olarak tasarlanmış. Bu sadece "bir şeyler yap" diyen bir rehber değil; tam tersine, eğer yapılamıyorsa neden zorlanıldığına da bakılmasını istiyor. Kişiyi durduran içsel inançlar, olumsuz iç sesler, yetersizlik hisleri, geçmişten taşınan işlevsiz ilişkiler... Bunların hepsine şöyle bir göz atmaya çağırıyor. Hem üretkenliği teşvik ediyor hem de kişinin kendisiyle kurduğu ilişkiyi irdelemeyi es geçmiyor.

Kimdir Bu Sanatçı?

Burada kastedilen sanatçı kavramı; herkesin içinde bir zamanlar var olmuş ya da olmaya devam eden ama sesi kısılmış, yaratıcı ve hayattan keyif alan çocuksu yön.

Spiritüel Dile Mesafeli Olanlara Bir Not

Kitabın en tartışmalı yönlerinden biri, taşıdığı spiritüel dil. Tanrı, eşzamanlılık, evrenin rehberliği gibi kavramlar; bu alana mesafeli duran ya da daha seküler bir yerden yaklaşanlar için başlangıçta itici gelebilir.

Ancak bu kavramları herkes kendi dünyasına göre çevirebilir. Tanrı dediği yerde "iç ses", eşzamanlılık dediği yerde "anlamlı tesadüf" kavramları kullanılabilir. Kitabın ruhuyla inatlaşmak yerine, kavramları kendi içsel inanç sisteminin diline çevirip daha samimi ve sahici bir bağ kurulabilir hale geliyor.

Sabah Sayfaları & Sanatçı Buluşmaları

Kitabın iki temel uygulaması var:

1.Sabah Sayfaları

Her sabah uyanır uyanmaz, güne başlamadan hemen önce yazılan, 3 sayfalık serbest yazı. Henüz yeni günün telaşlarının başlamadığı bir zihinle yapıldığında, psikoterapi seanslarındaki gibi serbest çağrışıma dönüşebiliyor. Başta zorlayıcı gelse de, zamanla ilham verici ve harekete geçirici bir ritüele dönüşüyor.

2. Sanatçı Buluşmaları

Her hafta içsel yaratıcı çocukla yeniden bağ kurmaya yönelik bireysel buluşmalar. Bir sergi gezisi, tek başına bir kahve molası, defter almak, çocuklukta sevilen bir şeyi tekrar denemek gibi eylemler...

Süreklilik Mümkün mü? Nasıl Etki Bıraktı?

Pek çok kişinin defalarca başlayıp tamamlayamadığı bu 12 haftalık yolculuğun sürdürülebilmesinin kişinin o dönemdeki ruhsal hazırlığıyla yakından ilişkili olduğunu düşünüyorum. Ama en belirleyici etkenlerden biri, aynı anda yola çıkan bir grupla birlikte yürümek ve her hafta aynı gün ve saatte bir araya gelip birbirine eşlik etmek.

Birlikte duran, kaygılanan, zorlanan, ama yine de çabalamaya devam eden insanlarla birlikte olmak... Bu şahitlik hem utanç yaratmadan sorumluluk hissettiren, hem de yalnız olmadığını hatırlatan bir deneyim. Böylelikle bu süreç; tatlı oyunlarla ciddiyet arasında gidip gelen bir deneyime dönüşüyor.

Bizler için, grup üyelerinin bir çoğunun uzun süredir durakladığı alanlarda adımlar attığı ve pek çok kavram üzerine düşünerek içsel yaratıcı çocuğuna alan açtığı bir yetişkinlik deneyimi oldu.

Kapanış Notu: Her Yetişkinin Oyuncağa İhtiyacı Var

"Sanatçının Yolu" oyun oynamaya ihtiyacı olduğunu hisseden ama oyuncak bulamayan tüm yetişkinlerin göz atabileceği bir kitap. Bazen ihtiyacımız olan tek şey, bir kalem, biraz kağıt ve içimizdeki yaratıcı çocukla kurduğumuz sessiz bir bağ olabilir.

*Bir teşekkür… Grup sürecine dahil olmamı sağlayan; tüm süreçte sevgi ve şefkatini hiç esirgemeyen grup kolaylaştırıcım Klinik Psikolog Bahar Kaya 'ya sevgi ve minnetlerimle.

Sessiz Bir Karşılaşma

İsteyebilmek, emek ve gayret üzerine...

Bir Guns N'Roses Deneyimi